Bağışıklık sistemi biz hiç farkında olmadan sürekli bir savunma halinde.Ama bazen mikrop istilası başarılı olabiliyor ve hasta oluyoruz. Peki bu sürece müdahale etmemiz ve bağışıklığımızı güçlendirmemiz mümkün mü? Beslenme planımızı geliştirsek, vitamin destekleri alsak, yaşam tarzımızda değişiklikler yapsak mükemmele yakın bir bağışıklık kazanabilir miyiz?
Bağışıklık sistemimizi güçlendirmek için neler yapabiliriz?
Bağışıklığı güçlendirme fikri özellikle bu zamanlarda çok çekici gelse de bunu yapabilmek birden fazla girdiye ihtiyaç var. Çünkü bağışıklık sistemi, bir sistem tek bir birim değil. Bu sistemin işlemesi için denge ve uyum gerekiyor. Sadece bir girdinin düzeltilmesiyle sistemin güçlendirebileceğini ispatlayan bir çalışma henüz yok. Bu nedenle bütüncül bakarak bütün girdileri iyileştirmeyi amaçlamalıyız.
Sağlık için yapabileceklerimiz:
Genel olarak yaşam tarzımızı iyileştirmeliyiz. Örneğin sadece beslenmemizi iyileştirip hareketsiz bir hayata devam edersek belki mental olarak daha iyi hissederiz ama sistemi tamamen desteklemiş olamayız. Araştırmalara göre üzerinde düşünmemiz gereken konular:
- Sigarayı bırakmak.
- Meyve ve sebze odaklı bir beslenme tarzı edinmek.
- Düzenli fiziksel aktivite.
- Ölçülü alkol kullanımı.
- Kaliteli uyku düzeni.
- Genel hijyen tedbirlerine uymak.
- Stresi azaltmak.
Beslenme ve bağışıklık sistemi
Bütün savunma mekanizmaları gibi bağışıklık sistemi de iyi ve düzenli bir beslenmeye ihtiyaç duyar. Yapılan araştırmalara göre yanlış beslenen kişiler hastalıklara karşı daha savunmasız. İnsanlar üzerinde daha fazla çalışma yapılmasına ihtiyaç duyulsa da çinko, selenyum, demir, bakır, folik asid, ve A, B6, C,E vitaminlerininin eksikliği sistemi zayıflatabilir görülüyor.
Beslenme planımızın bütün mikro besinleri kapsıyor olmalı. Eğer sebze yemekten hoşlanmıyorsak, takviye almak yardımcı olabilir.Ancak unutulmaması gereken, sadece bir vitaminden büyük dozlar almak değil, bütün destekleri dengeli kullanabilmek.
Stres ve bağışıklık sistemi
Artık modern tıp zihin ve beden arasındaki ilişkinin çok daha farkında. Bir çok rahatsızlığın duygusal stres kökenli olduğunu öğrendik. Araştırılması zor bir konu olsa da bu ilişki üzerinde yapılan araştırmaların sayısı gün be gün artıyor.
Stres tarif edilmesi zor bir kavram. Bir kişi için stresli olan bir konu diğeri için olamayabiliyor. Kişilerin stres yaşadıklarını ifade ettikleri durumlarda stres seviyesinin objektif ölçümü zor. Bu noktada kalp atışı gibi çıktılara başvuruluyor ama tek başına bu da net bir kriter değil çünkü kalp ritmini etkileyen bir çok farklı faktör de olabilir. Bu bilimadamlarının kontrollü deney yapmasını zorlaştırsa da modern tıp bu konu üzerine odaklanmış durumda. Gelecek günlerde çok daha fazla bilgi edineceğiz görünüyor.
Soğuk hava bağışıklık sistemimizi zayıflatır mı?
Elden ele annelerimize iletelim lütfen: soğuk hava bağışıklık sistemini zayıflatmıyor. Kış aylarında daha fazla hastalık geçirmemizin sebebi nispeten kapalı alanlarda daha fazla bulunmamız ve insanlarla daha fazla yakın temasta kalmamız. Bu durumda mikroplar insandan insana daha kolay geçiyor. Ayrıca örneğin grip virüsü soğuk ve daha az nemli havada daha uzun süre yaşayabiliyor.
Fiziksel Aktivite
Düzenli egzersiz sağlıklı yaşamın en önemli destekçilerinden. Kalp sağlığı , düşük kan basıncı, kilo kontrolü gibi konuların yanında bir çok hastalıktan korunmada da çok büyük destek sağlıyor. Bütün yazı boyunca anlatmaya çalıştığımız gibi tek başına sistemi ayakta tutacak bir girdi değil ama bütünün parçası.
Yaşam tarzınızı iyileştirmeye niyet ettiyseniz ve nereden başlasam diyorsanız; yoga ve meditasyon güzel bir başlangıç olabilir. Ama tek yok bu değil, keyif alacağınız düzenli bir fiziksel aktiviteyi, uygun bir beslenme planını ve stres seviyenizi düşürecek herhangi bir yöntemi rutin olarak uygulamak sağlık için yeterli görünüyor. Aslında beklediğimizden çok daha basit, sağlıkla kalın.
Kaynak: https://www.health.harvard.edu