Düşünce Yapısı (Mindset)

Photo by kylie De Guia on Unsplash

Her birimiz karşılaştığımız olaylar karşısında farklı bir düşünce yapısına bürünürüz. Bu anlamda, tercihimizi pek de bilinçli olarak yaptığımız söylenemez. Sadece o an için bize en mantıklı gelen veya savunabileceğimize inandığımız şekilde davranırız. Bir süre sonra geriye dönüp baktığımızda ise hatalı bulduğumuz davranışlarımız olmuştur. Peki hangi düşünce yapısında olduğumuzun farkında olsak sonradan hatalı bulduğumuz davranışlarımız yerine daha mantıklı davranışlar sergilemez miyiz?

Bu yazımız, düşünce yapıları (mindset) hakkında olacak. Düşünce yapısı ne demek? nasıl gruplanabilir? merak ediyorsanız, yazımızın sizin için bir başlangıç noktası olabileceğini umuyoruz.

Öncelikle, sözlük tanımı ile başlayalım. TDK’de bir karşılık bulamadığımız bu terim için yine yabancı sözlüklerden kendi çevirimiz ile ilerleyeceğiz. Mindset kavramı olarak arattığımızda MerriamWebster sözlüğünde aşağıdaki şu tanım ile karşılaşıyoruz: “a mental attitude or inclination / a fixed state of mind”. Örnek olarak gösterilen cümle ise, “His mind-set does not allow for new situations” tam olarak irdelemek istediğimiz konuyu işaret ediyor. İçinde bulunduğumuz düşünce yapısı (mindset) yeni koşulları anlamamıza izin vermiyorsa, düşünce yapımız ne olmalı?

Düşünce yapısı kavramına ne kadar derinden bakacağımız ile orantılı olarak gruplayacağımız yapılar da çeşitlilik gösterecektir. Bizim bu yazıda amacımız, sizleri popüler olarak kullanılan iki (aslında üç) düşünce yapısı hakkında bilgilendirmek. Bir tane de popüler olarak kullanılan ama kendisinden çok bahsedilmeyen gizli kahramanı yazımıza eklemek istedik.

Sabit Yapı (Fixed Mindset)

Amerika’lı ünlü psikolog Carol Dweck’in -ki kendisi düşünce yapıları (mindset) konusundaki çalışmaları ile ünlüdür – tanımı ile sabit düşünce yapısını aşağıdaki şekilde açıklayabiliriz.

Sabit düşünce yapısı, kişilerin kendi mevcut yetenekleri, zeka ve kabiliyetlerinin yeterli olduğuna inanmaları anlamına gelir. Kendilerinde mevcut olan bir miktarda zeka ve yetenek başarmak istedikleri her şey için yeterlidir. Dolayısıyla, amaçları mevcut kapasiteleri ile her şeyi başarabileceklerini ispatlayabilecek kadar zeki görünmeye çalışmaktır.

Gördüğünüz üzere, hata yapabilme lüksüne açık kapı bırakmayan, o anda varolan ve ileride varolabilecek tüm mücadelelerin cevabını kendi mevcut kapasitesi ile ve gelişmeye ihtiyaç duymadan cevaplayabileceğine inanan bu düşünce yapısı aslında genellikle kendi etrafına duvarlar örmekle meşguldür.

Bu düşünce yapısında olduğumuzda aşağıdaki davranışları sergilemeye meyilli oluruz:

  • Eleştiriye açık olmamak,
  • Yeni mücadelelerden kaçınıp her zaman aynı durağan işleri yapmaya meyilli olmak,
  • Bilinmeyen konuları öğrenmeye açık olmamak,
  • Kendi başarısını ispatlamaya / kendini başarılı göstermeye çalışmak

Eğer bu davranışları sergiliyorsak da büyük ihtimalle faydadan çok zarar üretiyoruzdur.

Peki daha iyi olabilecek bir düşünce yapısı var mı?

Büyüme Yapısı (Growth Mindset)

Sabit düşünce yapısının tam karşıtı olarak tanımlayabileceğimiz büyüme düşünce yapısını, yine Carol Dweck’in cümleleri ile tanımlayalım:

Büyüme düşünce yapısında olan kişiler, kendi mevcut zeka ve yeteneklerinin yine farkındadırlar. Buna ek olarak, eğitimle, efor harcayarak ve bu konuda ısrarcı olarak kendilerini geliştirebileceklerine inanıyorlardır.

Düşünce yapısındaki farklılık zaten kendisini açıklamaya yetiyor ama yukarıdaki gibi hangi davranışları sergilemeye meyilli olacağımıza da bir bakalım:

  • Yapıcı eleştiri almak ve vermek konusunda istekli olmak,
  • Yeni mücadeleleri fırsat olarak görmek,
  • Bilmediği konuyu açıklıkla ifade etmek ve öğrenmeye çabalamak,
  • Üzerinde olduğu sürecin başarısına odaklı olmak.

Bu düşünce yapısındaki farklılık çok net. Daha çok çaba talep ettiği ve karşılığında da daha büyük tatmin sunduğu da aşikar. Haliyle, anlatacağımız diğer düşünce yapısı da büyüme düşünce yapısının bir alt başlığı gibi görülebilir.

Fayda Düşünce Yapısı (Benefit Mindset)

Büyüme düşünce yapısı (growth mindset) üzerine kurabileceğimiz bir tanımla fayda düşünce yapısını, sadece süreçler üzerinde büyümeye açık olmak değil, buna ek olarak, bu büyümeden uzun vadeli faydalar elde etmeyi de düşünce yapısına dahil etmek olarak açıklayabiliriz.

Büyüme için sağlıklı bir ekosistem kurmak, ekosistemi beslemek ve ondan faydalanmak için etrafında doğru bir topluluk oluşturabilmek fayda düşünce yapısının güzel bir örneği olabilir. Fayda düşünce yapısında olan kişiler aslında kendi gelişimlerinin yanı sıra parçası olduklar grupların da gelişimini desteklerler. Bizim de blogumuzla yapmaya çalıştığımız aslında bu!

Kolektivite’nin en az bireysel gelişim kadar faydalı olacağına inanıyoruz ve okuduğumuz, öğrendiğimiz konular hakkında hata yapma korkusu taşımadan fikirlerimizi paylaşıyoruz. Hem kendimizi hem de içinde bulunduğumuz toplumu ileriye götürmek için şu anda elimizden gelen yöntemlerden sadece biri bu blog…

Kolektivite hakkında düşüncelerimize bu yazımızdan ulaşabilirsiniz. Kolektif Ne Demektir?

Yeni yazılarda ve tartışmalarda görüşmek üzere!

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir