Kelime kökü “Meditatio ” olan meditasyonun çoğu dilde kelime karşılığı “Derin düşünme” dir. Daha iyi biri, farlı biri olmak değil, farkındalık ve daha sağlıklı bir bakış açısı üzerinde çalışmaktır. Düşüncelerden ya da duygulardan kaçmak yerine yargısızca onları gözlemlemeyi öğrenirsiniz.Meditasyon pratiğine devam ettikçe duygu ve düşünceleri daha iyi anlamaya başlarsınız.
Bilgiye ışık hızıyla ulaştığımız bu zamanlarda biraz araştırdığımızda kolayca edinebileceğimiz bilgi meditasyonun dinlerden bağımsız hatta dinlerin özü bir uygulama olduğudur. Tarihteki bir çok peygamber, kutsal görülen kişiler aslında büyük olasılıkla derin meditasyon ve tefekkür ile bilgiye ulaşmıştır. Çünkü aslında bütün kadim öğretilerde anlatıldığı üzere bilgi zaten içimizde.
Aslında bütün hayatımız aldığımız çocukluk, eğitim ve alışkanlıklarımız. Olaylara çoğu zaman otomatik pilotta tepki veriyoruz. O kadar eğitilmiş bir durumdayız ki çoğu zaman duygular içimizden ansızın, onları oluşturmamıza gerek kalmadan yükseliyor. Duygulara teslim oluyoruz, duygu ve düşüncelere bizi ele geçiriyor. Eğer zihni “Eğitebilirsek” kendimizi bu yanılsama ve esaretten kurtarıp, özgürlük ve açıklığa kavuşabiliriz.
Zihni “Eğitmek” ona zorla boyun eğdirmek ya da beyin yıkamak değildir.Zihni eğitmek zihnin doğasını yani nasıl çalıştığını anlamak demektir. Bu bilgi sadece kişisel deneyimle öğrenilebilir, hepimizin alışık olduğu gibi Google da aratarak değil.
Nasıl ki arabayı süre süre daha iyi kullanır ya da yazı yaza yaza daha iyi yazıyorsak meditasyon da çaba ve çalışma ile öğrenilir. İlk başlarda ne olduğunu anlamak biraz zaman alır, yeni olan neye başlarken zaman gerekmez ki? Ama ufak adımlarla ve sebatla ilerledikçe herkes meditasyonun özüne ulaşabilir, bunun için bir peygamber, guru ya da kutsal kişi olmanız gerekmez.
Meditasyon sakinliği içinde zihinlerimizin karmaşası ve meşguliyeti arasında uzun zaman önce kaybettiğimiz o derinlerdeki doğamızı görür ve oraya geri döneriz. Zihnin görevi düşünmektir ama düşüncelere o kadar saplanıp kalırız ki düşüncelerimiz oluruz. Aslında çoğumuzun dertli olduğu konu tam da bu. Yoksa kimse yemeği sindiren mideye neden yemekleri sindiriyorsun diye sormuyor. Biraz pratik ile fark edeceğimiz ilk şey düşüncelerin gökyüzündeki bulutlar gibi gelip geçtiğidir, hiç değişmeden kalan ise gökyüzünün sonsuzluğudur. Bu basit cümle siz deneyene kadar bir şey ifade etmez ama bir kez bu bilgiyi içselleştirdiğinizde hayatın amacını bulmuşcasına herkese meditasyonu anlatırsınız.
Nereden Başlayabilirim?
Başlamaya karar verdiğinizde bir çok farklı yöntem ve kaynak bulacaksınız. Güzel haber doğru ya da yanlış yok, içiniz nereden alıyorsa oradan başlayın, tek gereken çaba ve düzenli pratik.
Şuraya minik bir sıfır noktası bırakalım.
Doğanızla kalın.