Uykusuzluk Çekenlere Basit Öneriler

uykusuzluk

Hepimiz zaman zaman çeşitli sebeplerden uykusuzluk çekiyoruz. Kimimiz uykuya dalarken zorluk çekiyor kimimiz gecenin bir yarısında sebepsiz yere uyanıyor. Bağışıklık sistemimize daha fazla iş düşen bu günlerde koyun saymaktan daha fazla ne yapabiliriz bir bakalım dedik. Çünkü uzun zamanlı uykusuzluk bağışıklık sistemini zayıflatabiliyor, strese ve anksiyeteye sebep olabiliyor. Bu tavsiyeler doktorların ve uykusuzlukla başa çıkmaya uğraşan insanların tecrübelerine dayanır. Denemekten ne kaybederiz?

Yatağa gitmeden iyi gelenler:

Uyku bir ritüel olursa?

Sıkıcı bulsak da beden ve zihin ritüelleri sever. Sevmese neden binlerce yıldır bu kadar ritüel olsun ki zaten? Mümkün oldukça aynı saatte yatağa gitmek ve aynı saatte kalkmak uykuya konfor sağlar. Bu sayede beden ve zihne hazırlık yapması için rahat bir alan yaratmış oluruz. Haftanın bir iki günü bu ritüelin dışında çıkmakta hiç bir sakınca yok. Önemli olan mümkün oldukça takip edebilmek.

Basit ama fark yaratanlar: yazmak ve meditasyon.

Zihnin amacı bizi hayatta tutmak. Bu yüzden sürekli düşünce üretiyor, en kötü senaryoları düşünüyor ki başına gelirse ne yapacağını bilsin. Bizi rahatsız eden bu düşüncelere saplanmak. Ama güzel haber zihin eğitilebilir. Bu zoraki bir pozitiflik ya da beyin yıkamak gibi olmak zorunda değil. Meditasyon güzel bir başlangıç olabilir ama denemeden bilemezsiniz. Tavsiyemiz çağın alışkanlığı ile tüketmek için denemeyin. Biraz süre verin kendinize, ufak ufak başlayın. (Başlamayı düşünenler bir göz atabilir.) Ya da nereden başlayabileceğinizi ve endişelerinizi görmek için yazı yazın. Endişelerim hep kafamda zaten demeyin, kağıtta görmek çok başka bir şey. Buyrun size etkili bir reçete: yatmadan üç saat önce alın defteri elinize (hayır bilgisayar olmaz) ertesi gün yapılacakları, endişeleri, düşünceleri başlayın yazmaya. İlk gün belki üç kelime yazacaksınız, bu bile hiç bir şey yapmamaktan iyidir.

Hareket=Bereket.

Zihnin aşırı çalışıp bedenin az çalıştığında yaşadığımız o dengesizlik gerçek. O gerçek bizi uyutmuyor olabilir. Bedenimiz çalışmak için tasarlanmış muazzam bir makine, çalıştırmadığımızda enerjisi nereye gider? Gitmez. Yürümek ilaç gibi ama şu günlerde yürüyemiyorsak evde elimizden gelen neyse onu yapalım. İnternet bugünlerde bu başlıkla yıkılıyor, elbet hoşunuza gidecek bir şey bulursunuz. Dans ve yoga favorim <3 Hareket in, uykusuzluk out!

Mavi ekran!

Bütün günümüz online geçerken yatmadan o mavi ışıkları gözümüze sokmanın, beyni uyarmanın ne faydası olabilir? Eminim bununla ilgili bir sürü haber zaten gördünüz. Görmekle kalmaz hayatınıza katabilirseniz bilgi işinize yarar. Uzmanlar yatmadan 2 saat önce bakmayı kesin dese de , siz en azından yatakta bakmayarak basabilirsiniz.

Dost görünen düşman: Alkol.

Merak etmeyin alkolün zararlarını yazmak gibi bir niyetimiz yok. Şu yalnız günlerde dost gibi görse de uykuya dalmıyor, sızıyoruz. Sonra gecenin bir yarısı zınk diye kalkıyoruz, ne farketti? Bunu bir düşünün.

Sosyalleşmek.

Tasarımımız sosyal. Sevdiklerle geçirilen zaman sandığımızdan daha önemli. Teknoloji sağolsun, evden çıkmadan da sosyalleşebileceğimizi öğrenmiş buluyoruz.

Yatağa gitmeden 2-3 saat önce kafeini bırakın, bütün gün içtiniz zaten.

Sıcak Duş

Sinir sistemi gevşesin, beden arınsın, pazar akşamları sabun kokan banyolar hatırlansın(30+)

Bonus:Rezene.

Yazara ilaç gibi gelen muhteşem bitki. Yatağa gitmeden içilen sıcak bir fincan rezene çayı bedene nasıl da yardım ediyor gevşemesi için. Dikkat bağımlılık yapabilir!

Yatağa Girince

Saate bakmayın.

Ne kadar uyudum, ne kadar uykusuz kaldım hesabı sizi endişelendirmekten başka bir işe yaramayacak. Uykuya dalarken ya da gece uyanınca saate bakmayın, onun yerine yapılacak başka şeyler var, buyrun.

Müzik=ilaç.

Sakin bir müzik zihnin de sakinleşmesini sağlıyor. Zihin senkronize oluyor. Bebekler bu işi bizden daha iyi biliyor. Buraya bir playlist bırakalım, kısık seste bir deneyin.

Gece uyku kaçarsa.

Yatakta debelenmeyin, başka bir odaya geçin, loş ışıkta sıkıcı şeyler okuyun ya da hiç bir şey yapmadan oturun biraz. Mümkün oldukça televizyon izlemeyin, pek faydası olmuyor.

Haftanın bir iki günü uykusuz kalmak insanı delirtmiyor. Uykusuz kalacağını düşünmek uykuyu problem haline getirebiliyor, korkutuyor. Bu bakış açısını kazanmak biraz zaman alabilse de uykuyu değil dinlenmeyi düşünmek kontrol edilebilir. Eğer çok uzun süredir süren bir problem haline geldiyse uzmana danışmaktan çekinmeyin bu tek başınıza başa çıkmanız gereken bir problem değil.

Güzel uykular.

Bir cevap yazın

E-posta hesabınız yayımlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir